MÜZİK DİNLEMEYİ NEDEN ÇOK SEVERİZ?

Hayat içerisinde zihnimizi ve bedenimizi odakladığımız birçok aktivite olur. Bu aktiviteleri kimi zaman amaçlı bir şekilde yaparken kimi zaman ise amacımız olmadan sadece yapmak istediğimiz için yaparız. Ancak hepsi temelde bazı amaçlara hizmet edecek şekilde gerçekleşir. Bu aktivitelerden bir tanesi de müziktir. Hepimizin çok fazla duyduğu bir söz olan ‘’müzik ruhun gıdasıdır’’ sözünün altında birçok psikolojik sebep yer almaktadır. Müziği ve içerdiği psikolojik sebepleri her bireyde görebiliriz. Bu yazı ile müzik dinlemenin altında yer alan psikolojik sebepleri hep birlikte görmeye çalışacağız.

Müzik dinlemek hayatımızın ilerleyen dönemlerinde başlayan bir aktivite gibi görülse de aslında doğduğumuz ilk anda hayatımızın bir parçası olmaya başlar. Evrimsel bakış açısı ile incelediğimiz zaman müzik bebek ve anne arasındaki en güzel bağdır. Annemiz bizi uyutmak için başımızda mırıldanır ve ninniler söyler.  Bu ninni ile kendimizi güvende hissederiz ve rahat bir şekilde uykuya dalarız. Bu annemiz ile aramızdaki duygusal bağın bir iletişim yoludur.  Böylece müziğin insan doğasında sağladığı güven hissi ile tanışırız.

Çocukluk döneminden sonra ergenlik ve yetişkinlik dönemine gelindiğinde müziğin amacı bizim için farklılaşmaya başlar. Müzik bu dönemde bizler için bir grup içinde aitlik hissi oluşturan araç görevi görür. Tuttuğunuz bir takımın marşını taraftar ile söylemek sizi güçlü ve ait hissettirir. Geçmiş yüzyıllarda yapılan savaşlardaki marşlarda aynı amaca hizmet etmektedir.  Bu marşlar ile kişiler birbirine daha fazla bağlanır ve yakınlık kurar. Günümüzde ise arkadaşlarımız ile iş çıkışlarında bir mekânda müzik dinlemeye gidebiliriz. Müziği dinlerken hep birlikte şarkıya eşlik ederiz. Özellikle ergenlik döneminde aynı tarz müzikler seven gençlerin bir arada yer aldığı görülür. Örneğin rock müzik dinlemeyi seviyorsanız genellikle çevrenizde rock müzik seven arkadaşlarınızın olduğunu görürsünüz. Bu noktada da müziğin sosyalleşme, grup içinde aitlik kurma ve iletişim gibi birçok amaca hizmet ettiğini görmekteyiz.

Müzik duygu ve düşüncelerimizi ifade etmenin de bir yoludur. Dinlediğimiz müzikler o anki ruh halimizi yansıtır. Üzgünken daha sakin müzikler dinlerken, mutluyken daha hareketli ve enerjik müzikler dinlemekteyiz. Dinlediğimiz müziklerde ise kimi zaman tek bir sözü defalarca söylemekten hoşlanırız. O söz hissettiğimiz duyguların bir ifadesi olabilir.  Deli gibi âşık olabilirsiniz. O anda açtığınız bir Sezen Aksu şarkısındaki ‘’ben sende tutuklu kaldım, kendi hayatımdan çaldım’’ ifadesi ile devam eden bağlılığınızı dile getirirsiniz. Aynı şekilde hareketli bir müziğe eşlik edip dans edebilirsiniz. Bunun sonucunda ise müziğin insan doğasında duygu boşaltımı sağlamasını görmekteyiz. Müzik mutluluk, heyecan, üzüntü, kaygı ve öfke gibi ruhsal duygu ve düşünce boşaltılmasını ve ifadesi sağlar.  Benzer şekilde duygu ve düşünceler günlük hayatta yaşadığımız deneyimlere yönelik olur ve müzik bu deneyimlerdeki anıların zihinde canlandırılmasına yardımcı olur. Bu canlandırma ile yaşantınızı tekrar analiz etme fırsatı yakalarsınız.

Tüm bu durumlar dışında müzik olumsuz durumlar ile başa çıkmak içinde kullanılabilir. Çok üzüldüğünüz bir olay yaşadığınız anda kendinizi neşelendirmek ve dikkatinizi kötü olaydan dağıtmak için hareketli müzikler dinleyebilirsiniz. Bu amacı ile müzik bir savunma mekanizması olarak kullanılabilir.

Özetle diyebiliriz ki müzik ruhsal dünyamızdaki birçok duygu ve düşüncede yanımızda olan önemli destek kaynağıdır. Müzik; insan ruhunun anlayabileceği yegâne dildir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu